Ağlayan çocukları incelediğinizde çoğunun anne diye ağladığını fark edeceksiniz. Yardıma muhtaç bir canlıyı dünyaya getirme düşüncesi herkeste endişe doğurur. Kararında olan kaygı gayet normaldir. Fakat bazı anne adaylarının endişeleri fazla olabilir. Fizyolojik, hormonal değişikliklere eklenen bu aşırı kaygı hamilelik sürecinde psikolojik problemlere yol açabilir.

– Peki, bu endişelerin kaynağı nedir?

 Gebelikte endişe yaratan birçok olay vardır:

     Anne adayının hormonal ve fiziksel değişimi bu endişenin kaynağını oluşturabileceği gibi doğum sırası, sonrası ilgili ve bebeğin sağlığı ile ilgili kaygılar anne adayının endişesini artırabilmektedir.

     Anne adaylarının daha önce bebeğini kaybetmesi, ölü doğum yapması ya da çok yakının da bu durumların yaşanması endişeyi artırabilmektedir.

     Gebelikte ortaya çıkan mide bulantısı, iştah kaybı, halsizlik, yorgunluk gibi ortaya çıkan sağlık sorunları anne adayını strese sokabilmektedir.

      Anne adaylarının endişelerini artıran bir diğer problem eşinin artık çekici bulmayacağı düşüncesine kapılmasıdır. Kilo almak ve bu kiloları doğumdan sonra veremeyeceği düşüncesine kapılmak, yüzünde artan lekelere aynada bakmak, vücudunun biçimsizleştiğini ve sarktığını düşünmek çok yorucudur. Dolayısıyla endişe yaratır.

     Tüm bu endişeler bazı anne adaylarının iyi bir anne olup olamayacağı düşüncesine eşlik edip anne adaylarının endişelerini artırmaktadır. İyi bir anne olup olamayacağı düşüncesi anne adaylarında çok sık görülen ve endişeyi çok artıran bir düşüncedir. Dünyaya küçük bir canlı getirmek ve onun sorumluluğunu almak korkutucudur. Anne adaylarının mükemmel anne olma istekleri onları iyi bir anne olamama endişesine sürükler.

 

– Bu endişeleri azaltmak/ normal seviyeye getirmek için neler yapılabilir?

        Anne adaylarının gebelik sürecinde yalnız kalmaları süreci olumsuz etkileyebilmektedir. Bu endişelerinizi eşleri ve diğer aile bireyleri ile paylaşmaları önemlidir. Başka bir anne adayı da aynı problemleri deneyimleyeceğinden başka anne adayları ile yapılacak sohbet rahatlamak açısından çok işe yarayacaktır.

     İyi bir anne olamayacağı konusunda endişeleri olan anne adayları için konuyla ilgili kurslara katılmak, dergiler okumak endişelerini azaltacaktır.

     Uyku doğal yatıştırıcıdır. Düzenli uyku uyumaya dikkat edilmelidir. Ayrıca, bir uzman yardımı alınarak yapılacak olan fiziksel aktivite, ruhu besleyip endişeyi azaltacaktır.

     Zihnini meşgul edecek ve anne adaylarını mutlu edecek aktiviteler ön plana çıkmalıdır. Bu aktiviteler müzik dinlemek, müzik aleti çalmak, çiçeklerle uğraşmak, kitap okumak, yemek yapmak ya da bebek için alışveriş yapmak olabilir.

    Yaşanan herhangi bir sağlık problemi varsa doktor ile paylaşmak gereksiz stres yapmayı önleyecektir. Ayrıca, stresli olunan konular hakkında doktordan bilgi almak kaygıyı azaltacaktır. Fakat doktora sormak yerine internetten araştırma yapmak endişeyi artıracaktır.

 

– Bu dönemde kazanılan korkular bebeği nasıl etkiler?

    Stres anne adayını dolayısıyla bebeği olumsuz etkiler. Stres sonucunda erken doğum riski, annenin doğumda komplikasyon yaşama riski, bebeğin düşük doğum ağırlığına sahip olma riski, bebekte gelişme geriliği olma riski, ileriki yaşlarında kronik hastalıklara yakalanma riski ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşama riski artabilmektedir. Ayrıca, anne adayının yaşayacağı stres bebeğin ergenlik döneminden sonra çeşitli psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabilmektedir.

      Anne adayının yaşadığı stres doğum sonrası bebek ile anne arasında bağlanma sorunlarına neden olabilmekte ve anne adayının doğum sonrası depresyon yaşamasına neden olabilmektedir.

– Eşler nasıl destekte bulunmalı?

     Eşler daima anne adayının yanında olduklarını ve onları çok sevdiklerini hissettirmeliler. Anne adaylarını doktor kontrollerinde, bebek için yapılan alışverişlerde yalnız bırakmamalılar ve ev işlerinde anne adayına yardımcı olmalılar.

   Anne adayı endişelerini anlattığında ilgiyle dinlemek, bu endişelere birlikte çözüm yolu aramak ve anne adayını rahatlatmak çok önemlidir.

    Anne adaylarının fiziksel görünüşlerinde meydana gelen değişikliklerinden dolayı artık beğenilmediğine dair düşüncelerinin farkına varıp bu konuda hassas davranmalılar ve daha çok iltifat etmeye çalışmalılar.

    Eşler unutmamalıdır ki, doğum anne adaylarında hormonal ve fiziksel değişiklikler yaratmaktadır. Eşler; evlendiğiniz kadın kısa süreliğine, sizi baba yapmak üzere izne ayrıldı. Ve o kadın sizden kısa süreliğine daha çok ilgi ve anlayış bekliyor. Bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlattıktan sonra evlendiğiniz kadın anne olarak, daha da harika bir şekilde geri gelecek. Bu yüzden biraz sabretmeniz gerekecek. Kolaylıklar dilerim!

– Bu korkunun doğum korkusuna devşirilmemesi için ne yapmak gerekir?

        Endişeler devam ettiği sürece yön değiştirir, çeşitlenir. Bu dönemde aile bireylerinin, anne adayının yaşadığı iyi bir anne olamama endişesini anlamaları ve nedenlerini sorgulamaları çok önemlidir.    

      Çeşitli aktiviteler ile anne adaylarının rahatlamaları, endişeleri ile baş başa kalmaları engellenebilir.

       Bu konuda düzenlenen kurslara, aktivitelere annenin katılımını sağlamak fakat anneyi yalnız bırakmamak önem teşkil etmektedir.

– Çözümü nedir, hangi durumlarda uzman desteğine başvurulmalı?

      İyi bir anne olamama endişenin altında mükemmel anne olma isteği yatar. Mükemmel anne olmanın mümkün olmadığı, hiçbir annenin mükemmel olamayacağı anne adayına anlatılmalıdır. “Hepimiz annelerimizle problemler yaşadık, yaşıyoruz ama hep onları çok da seviyoruz. Bebeğinde seni çok sevecek ve sen çok iyi bir anne olacaksın” sözleri endişeli anne adayımıza mutlaka hatırlatılmalıdır.

      İyi bir anne olamama endişesine eşlik eden ve endişe yaratan durumlar saptanıp o endişelere yönelik de çözümler aranmalıdır. 

      Kaygının denetim altına alınması için çabalar sonuç vermiyorsa, kaygı gittikçe artıyor ve hayat kalitesi gittikçe azalıyorsa uzman desteği mutlaka alınmalıdır.

– Kaygılar denetim altına alınamazsa ardından hangi problemleri doğurur?

      Anne adayının kaygısı kontrol alına alınmazsa anne adayı doğum sonrası depresyon yaşayabilmektedir. Doğum sonrası depresyon sonucunda anne adayları birçok problem yaşayabilirler. Doğum sonrası depresyon sonucunda anne adayları iştah ve uyku problemleri, yorgunluk hissi, libido eksikliği, psikomotor heyecan, depresif ruh hali ve yoğun anksiyete görülebilir. Ayrıca, annelik görevlerini yerine getiremediklerine dair kendilerini yetersiz hissedip, suçluluk duygusu içine girebilirler.

    İyi bir anne çocuğunu seven, onun ihtiyaçlarını yerine getiren annedir. Hamileyken siz ne kadar mutlu olursanız bebeğinizde o kadar sağlıklı olacaktır. İyi bir anne olup olamayacağınızı düşünüp enerji harcamak yerine doğum sonrasında yeni doğan sevimli bebeğinizi sevmek, beslemek ve ona güzelce bakmak için enerji depolamaya ne dersiniz?

 Baby and You Dergisi

                                                  

                                                      Uzman Klinik Psikolog Uzman Diyetisyen Merve Öz